Yaşlılarda Mide Kanseri

Yaşlılarda Mide Kanseri

Midenin iç yüzeyini kaplayan hücrelerin kontrolsüz büyümesiyle ortaya çıkan bir kanser türüdür. Genellikle 60 yaş üstü bireylerde daha yaygın görülür. Yaşlılarda mide kanseri belirtileri arasında mide ağrısı, kilo kaybı, iştahsızlık ve mide bulantısı bulunur. Erken teşhis, tedavi şansını artırır. Tedavi yöntemleri arasında cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi yer alır.

Yaşlılarda Mide Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Yaşlılarda Mide KanseriYaşlılarda mide kanseri, iştahsızlık ve hızlı bir şekilde kilo kaybına neden olabilir. Özellikle üst karında sürekli veya aralıklı ağrılar hissedilebilir. Yemek yeme sırasında yutma zorluğu yaşanabilir. Sürekli bir şişkinlik ve hazımsızlık hissi olabilir. Yemekten sonra sık sık mide bulantısı ve kusma görülebilir.

Gizli kanamalar sonucunda anemi gelişebilir. Bu da yorgunluk, halsizlik gibi semptomlara yol açabilir. Yaşlılarda mide kanseri yaşandığında dışkıda siyah renk ya da kan fark edilebilir. Bu belirtiler yaşlılıkla bağlantılı diğer durumlarla karıştırılabildiği için, erken teşhis için düzenli doktor kontrolleri önemlidir.

Yaşlılarda Mide Kanseri Neden Olur?

Yaşlandıkça hücre yenilenme süreci yavaşlar ve DNA hasarları birikerek kansere yol açabilir. Genellikle 60 yaş üstü bireylerde daha sık görülür. Ailede mide kanseri geçmişi olan bireylerde, genetik yatkınlık nedeniyle yaş ilerledikçe risk artar. Yüksek tuzlu, işlenmiş ve tütsülenmiş gıdaların aşırı tüketimi riski artırabilir. Yaşlı bireylerde bu tür beslenme alışkanlıkları geçmişten gelen bir etken olabilir. Helicobacter pylori enfeksiyonu yaşlı bireylerde sık görülür.

Bu enfeksiyon, mide iltihabına yol açarak yaşlılarda mide kanseri yaşanmasına zemin hazırlayabilir. Uzun yıllar sigara ve alkol kullanımı, mide mukozasına zarar vererek riski artırabilir. Yaşlanma ile birlikte bağışıklık sistemi zayıflar ve vücudun kansere karşı savunması azalabilir. Yaşlı bireylerde kronik gastrit ve uzun süreli mide ülserleri, mide kanserine dönüşme riski taşıyabilir. Yaşlı bireyler, hayatları boyunca kimyasal ve radyasyona daha uzun süre maruz kalmış olabilir. Bu da riski artırabilir. Bu nedenler, yaşlılarda mide kanseri yaşanmasına yol açabilecek başlıca faktörlerdir.

Yaşlılarda Mide Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?

Eğer kanser lokalize ise, cerrahi tedavi ilk tercih olabilir. Yaşlılarda cerrahi riski değerlendirilerek, midenin bir kısmı ya da tamamı çıkarılabilir. Kemoterapi, ameliyat öncesi ya da sonrası, kanserin küçülmesi ya da yayılmasını durdurmak için uygulanır. Yaşlı hastalarda doz ve tedavi süresi dikkatle planlanmalıdır. Radyoterapi, kemoterapi ile birlikte, kanser hücrelerini yok etmek amacıyla kullanılabilir.

Belirli genetik özelliklere sahip mide kanserlerinde, tümör hücrelerini hedef alan ilaçlar kullanılır. Vücudun bağışıklık sistemini aktive ederek kanserle savaşmasına yardımcı olan tedaviler uygulanır. Yaşlılarda mide kanseri ileri evrelerinde yaşam kalitesini artırmak için ağrı yönetimi uygulanabilir. Her tedavi yöntemi yaşlı hastanın genel durumu ve tedaviye yanıtına göre bireysel olarak belirlenir.

Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Yaşlılarda Mide KanseriAmeliyat veya tedavi sonrasında mide hacmi küçülebilir ya da beslenme güçleşebilir. Yüksek kalorili ve besleyici gıdalar, küçük porsiyonlar halinde tüketilmelidir. Doktor veya diyetisyen önerisi doğrultusunda özel bir diyet uygulanmalıdır. Yaşlılarda dehidrasyon riski yüksektir, bu nedenle düzenli olarak su ve sıvı tüketimi sağlanmalıdır. Aşırı sıcak veya soğuk içeceklerden kaçınılmalıdır. Tedavi süreci bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Bu nedenle vitamin ve mineral açısından zengin besinlerin tüketilmesi önemlidir. Yaşlılarda mide kanseri tedavisi sonrası düzenli doktor kontrolleri yapılmalıdır.

Kan tahlilleri ve görüntüleme yöntemleri ile hastalığın nüksetme riski yakından takip edilmelidir. Hastanın fiziksel durumu izin veriyorsa, hafif yürüyüşler gibi düşük yoğunluklu egzersizler, vücut direncini artırır. Genel iyileşme sürecine katkı sağlayabilir. Yaşlı hastalarda kanser tedavisi süreci psikolojik olarak da zorlayıcı olabilir. Depresyon ve kaygı gibi durumlar yakından izlenmeli ve gerektiğinde psikolojik destek alınmalıdır. Bu noktaların dikkate alınması, tedavi sonrası iyileşme sürecini destekleyebilir. Yaşam kalitesini artırabilir.