Böbreklerde oluşan sert mineral ve tuz birikintileridir. Böbrek taşı, genellikle idrarda fazla kalsiyum, oksalat ya da ürik asit birikimiyle oluşur. Küçük taşlar fark edilmeden atılabilir. Büyük taşlar ise ağrıya neden olur. Bel, yan ve kasık bölgesinde şiddetli ağrı yapar. Bulantı, kusma ve idrarda kan görülebilir. Tedavi gerekebilir.
Böbrek Taşı Belirtileri Nelerdir?
En yaygın belirtisi belin yan tarafında başlayan ve kasıklara doğru yayılan keskin, dalga şeklinde gelen ağrılardır. Bu ağrı çoğunlukla aniden başlar ve zamanla şiddetlenir. Böbrek taşı idrar yolundan geçerken duvarlara zarar verebilir. Bu durum, idrarda pembe, kırmızı veya kahverengiye yakın renk değişikliğine yol açar. Gözle fark edilen veya sadece mikroskopla görülebilen kan izleri olabilir. Taşın mesaneye yaklaştığı durumlarda idrar yapma ihtiyacı artar. Kişi normalden çok daha sık idrara çıkmak ister, ancak her seferinde az miktarda idrar yapabilir.
Taş idrar yoluna ilerledikçe, idrar yapma sırasında batma hissi veya yanma gibi rahatsızlık verici belirtiler oluşabilir. Bu durum enfeksiyon belirtisiyle karışabilir. Taşlar vücutta ciddi ağrıya neden olduğunda mideyi de etkileyebilir. Ağrıyla birlikte mide bulantısı ve bazen kusma görülebilir. Bu, böbreklerin verdiği sinirsel bir tepkidir. Normal idrar berraktır. Ancak taş olan kişilerde idrar bulanık hale gelebilir veya kötü kokulu olabilir. Bu durum, taş nedeniyle oluşabilecek bir enfeksiyonu da gösterebilir. Eğer taş idrar akışını engelleyip böbrekte enfeksiyona neden olmuşsa, bu durumda yüksek ateş, titreme ve halsizlik gibi belirtiler de tabloya eklenebilir. Bu acil müdahale gerektiren bir durumdur. Böbrek taşı idrar yolunu tamamen tıkadığında idrar akışı durabilir. Bu durum, ciddi böbrek hasarına yol açabileceği için hemen tıbbi yardım alınması gerekir.
Böbrek Taşı Neden Olur?
Vücut yeterince su almadığında idrar miktarı azalır ve idrar daha yoğun hale gelir. Bu yoğunluk, minerallerin ve tuzların böbreklerde kristalleşip taş oluşturmasına neden olabilir. Günlük tuz alımı fazlaysa idrardaki kalsiyum miktarı artar. Bu da kalsiyumun diğer maddelerle birleşerek taş oluşumuna zemin hazırlamasına yol açar. Kırmızı et, yumurta ve deniz ürünleri gibi protein oranı yüksek gıdaların aşırı tüketimi, ürik asit üretimini artırır. Bu durum, ürik asit taşlarının oluşmasına neden olabilir. Ispanak, çikolata, pancar gibi oksalat içeren yiyeceklerin fazlaca tüketilmesi, kalsiyum oksalat taşlarının oluşma riskini artırır. Ailede böbrek taşı öyküsü varsa bireyde taş oluşma riski yüksektir. Genetik faktörler bazı kişileri taş oluşumuna daha meyilli hale getirebilir.
Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, özellikle kadınlarda strüvit taşlarının oluşumuna neden olabilir. Bu taşlar bakterilerin etkisiyle gelişir. Aşırı kilo ve düşük fiziksel aktivite, idrardaki asit seviyesini artırarak taş oluşumunu kolaylaştırabilir. Ayrıca metabolizma dengesi bozulur. Uzun süreli kalsiyum takviyeleri, D vitamini destekleri veya bazı idrar söktürücü ilaçlar, taş oluşumuna katkı sağlayabilir. Paratiroid hormonunun fazla salgılanması, kandaki kalsiyum seviyesini artırır. Taş oluşumunu tetikleyebilir. İlginçtir ki yeterli kalsiyum alınmaması da riski artırabilir. Çünkü kalsiyum bağırsakta oksalatla birleşip emilimini engeller. Kalsiyum az olursa fazla oksalat emilir ve böbrekten atılırken taş oluşturur.
Böbrek Taşı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Küçük boyutlu taşların büyük bir kısmı kendiliğinden idrar yoluyla atılabilir. Bu nedenle hastalara günde 2-3 litre su içmeleri önerilir. Yeterli sıvı alımı idrar miktarını artırır ve taşın düşmesini kolaylaştırır. Bu süreçte hastanın hareketli olması da taşın idrar yoluna ilerlemesini destekler. Böbrek taşı düşürürken en sık görülen şikâyetlerden biri şiddetli ağrıdır. Bu ağrılar için ağrı kesiciler (örneğin, ibuprofen veya diklofenak) kullanılır. Ayrıca, taşın geçtiği idrar kanalındaki kasları gevşetmek ve taşın hareketini kolaylaştırmak için kas gevşetici ilaçlar da reçete edilebilir. Taşın özellikle üreter içinde sıkıştığı durumlarda, taşın düşmesini kolaylaştırmak için “alfa blokör” adı verilen ilaçlar verilebilir. Bu ilaçlar üreter kaslarını gevşeterek taşın daha rahat ilerlemesine yardımcı olur.
En yaygın kullanılan ilaçlardan biri tamsulosin’dir. Şok dalgasıyla taş kırma yöntemi, vücut dışından gönderilen ses dalgaları ile böbrek taşının küçük parçalara ayrılmasını sağlar. Parçalanan taşlar daha sonra idrarla atılır. Genellikle 2 cm’den küçük ve böbrek içinde yerleşmiş taşlarda tercih edilir. İşlem genellikle ağrısızdır ve hastanede yatış gerekmez. Üreteroskopi, üreter veya mesanede yer alan taşlar için kullanılan endoskopik bir yöntemdir. İdrar yolundan ince bir kamera (üreteroskop) ile girilerek taşa ulaşılır. Taş, lazerle kırılır ve parçalar dışarı çıkarılır. Genellikle genel anestezi altında yapılır ve işlem sonrasında kısa süreli kateter takılması gerekebilir. Perkütan nefrolitotomi yöntemi , 2 cm’den büyük veya ESWL ile kırılamayan böbrek taşlarında kullanılır. Bel bölgesinden küçük bir kesi yapılarak doğrudan böbreğe ulaşılır.
Taşlar özel cihazlarla kırılarak çıkarılır. Genel anestezi altında yapılan bir işlemdir ve birkaç gün hastanede kalmak gerekebilir. Oldukça büyük, idrar yollarını tıkayan ya da enfeksiyona yol açan taşlarda, endoskopik yöntemler yeterli olmazsa cerrahi seçenekler gündeme gelir. Günümüzde çok nadir başvurulan bu yöntemler genellikle diğer tüm yöntemlerin başarısız olduğu durumlarda uygulanır. Tedaviden sonra böbrek taşı yapısına göre metabolik değerlendirme yapılabilir. Bu analizle hangi maddeye bağlı olarak taş oluştuğu tespit edilir. Uygun diyet değişiklikleri, su tüketimi ve gerekirse ilaç tedavisi ile taşın yeniden oluşması önlenebilir.